Cerrahi El Aletleri, okside olmayan ve paslanmaz çeliğin birleşiminde; demir, karbon, krom, manganez, molibden, sülfür, tungsten ve diğer bazı elementler bulunmaktadır.
Cerrahi aletleri yapımında çelik seçimi ve dikkatli işlenmesinin yanı sıra özel koruyucu tabakalardan oluşmaktadır. Ayrıca cerrahi aletlerin kalitesini belirleyen çeliğin bileşimi farklılık gösterse de krom oranı önem taşımaktadır. Çeliği okside olmasını engelleme; krom oranı yükseldikçe çelik türü paslanmaya karşı direnç gösterir, karbon oranı ise çeliğin paslanmaya karşı direncini azaltır ancak sertliğini artırmaktadır. Aynı zamanda cerrahi aletlerin üretilmesinde kullanılmakta olan paslanmaz çelik, özelliği gereği sertliği yüksek, karbonu oranı yüksek çelik türlerinden seçilmektedir. Tıbbi el aletlerinin üretimi sonrasında özel tekniklerle koruyucu yağ tabakası ile kaplanarak, ambalajlanmaktadır.
Cerrahi El Aletleri Tarihçesi
Cerrahi aletlerin kullanımı; trepenesyon adı verilen baş delgi ameliyatı girişiminin paleolitik çağda yaşamış şamanlarda kullanılmıştır. Aynı zamanda milattan önce Antik Hindu‘da cerrah Sushruta Samhita; ilk cerrahi kitabında 150’ye yakın cerrahi el aleti tanımlamıştır. Türkiye‘de 1974 yılında başlayan Samsun‘un Bafra ilçesi İkiztepe Höyüğündeki kazılarda; bir Tunç Çağı yerleşiminde M.Ö. 2100’den daha eski 690 mezardan sekizinde bilinçli olarak ameliyat izleri yer alan kafatasları ve cerrahi el aleti olan “obsidiyen neşteri” bulunmuştur. Ayrıca antik dönemde altın, bakır, bronz, çelik, demir, gümüş, kemik ve obsidyen taşı gibi malzemeler cerrahi el aletlerinin yapımında kullanılmıştır.
İlk çağlarda, Antik Yunan ve Roma Uygarlıklarında; cerrahların bronz, demir, gümüş ve bununla birlikte birçok cerrahi alet geliştirmişlerdir. Ayrıca milattan sonra 129 – 216 yılları arasında yaşamış Bergamalı Galen; cerrahi aletlerin maden ocağından çıkarılan demirden yapılmasını istemiştir. Aynı zamanda 936 – 1013 yılları arasında yaşamış Endülüslü hekim ve cerrah Ebu’l-Kasım Zehravi‘nin Kitab al-Tasrif (Et-Tasrif Limen Acize an’it Te’lif) adlı 30 ciltlik eserinde cerrahi aletlerin isimleri, tanımları ve çizimleri ile vermiştir.
Modern anestezi ve cerrahinin mikropların yok edilmesi amacına yönelik temel ilkesi olan asepsinin keşfedilmesi ve bununla birlikte batın, beyin ve toraks gibi özellikli cerrahi operasyonların yapılmasını sağlayan yeni aletler üretilmiştir. Bununla birlikte 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında cerrahi el aletlerinin sayı ve çeşidinde artış olmuş, günümüzde teknolojinin gelişimi ile aşınma ve korozyona dayanıklı, uygun sertlikte, iyi kesme özellikleri olan paslanmaz çelikten cerrahi el aletlerinin üretimi yapılmaktadır.
Cerrahi El Aletleri Sınıflandırılması
Cerrahi el aletleri; genel cerrahi el aletleri ve özel cerrahi el aletler olmak üzere iki guruba ayrılmaktadır. Aynı zamanda genel cerrahi el aletler; her bir cerrahi operasyonda yaygın olarak kullanılmakta olup, özel cerrahi el aletleri belli başlı cerrahi operasyonlarda özel amaçlar için kullanılan cerrahi aletlerdir.
Cerrahi el aletlerinin pek çok çeşitleri ve şekilleri ile bunun yanında temel bir kaç cerrahi aletin üzerinde değişiklikler yapılarak oluşturulmuştur. Ayrıca cerrahi aletlerin girişimleri sırasında; çekme, delme, kesme, sıkma, tutturma ve bununla birlikte cerrahi alanı görüp, kanamayı durdurma gibi işlemleri gereksinimler doğrultusunda ekartörler, kesiciler, tutucular ve yardımcı cerrahi el aletleri olmak üzere fonksiyonlarına göre sınıflandırılmaktadır.
Ekartörler
- Ven Ekartör
- Tırmık Ekartör
- Faraböf Ekartör
- Rou Ekartör
- Richardson Ekartör
- Mastoid Ekartör
Kesiciler
- Bisturi Sapı ve Bisturi Ucu
- Mayo Makası – Şivester Makası – İpek Makası
- Metzenbaum Doku Makası
Forsepsler
- Klempler
- Dişli Penset
- Dişsiz Penset
- Adson Penset
- Babcock Pensi
- Allis Pensi
- Hemostatik Pens
- Mascüto Pensi
- Kocher Pensi
- Disektör- Raytangel