Ana Sayfa / Medikal Cihazlar / Traksiyon Aleti
Traksiyon Aleti

Traksiyon Aleti

Traksiyon Aleti; omurga ve iskelet sistemi üzerindeki baskıyı azaltmak için bir mekanizma üzerinde güç sistemlerinin uygulandığı tıbbi ürün ve aletlerdir.

Fizik tedavi işlemlerinde geniş bir yer kaplayan Traksiyon Aleti; kırılan kemiği hizalama, kayma, ameliyat öncesi kırık ağrısını azaltma ve sertleşen kas, eklem veya cildi iyileştirmek amacıyla kullanılmaktadır. Buna ek olarak, omurga ve iskelet sistemi üzerinde ve çevresindeki yumuşak dokuyu gerip uzatacak şekilde bir güç sistemi uygulayan medikal ürünlerdir.

Traksiyon uygulama tekniklerinde iskelet ve kemiği hareket ettirmek için cilde baskı yapmayı içeren cilt çekişi olarak iki tür çekiş olup; genellikle ağırlıkları olan mekanik çekme sistemi ile uygulanmaktadır.

Traksiyon prosedürlerinin yerini büyük ölçüde modern teknikler yer almasına rağmen, bazı yaklaşımlar günümüzde hala kullanılmaktadır. Traksiyon prosedürleri arasında skolyozda omurganın lateral eğrisini tedavi etmek için kullanılmaktadır. İki ana tel tipinden biri olan milwaukee ayracı; femur kırığı veya kalça bozuklukları olan çocuklara için bryant’ın çekişi; deri çekişi, femur kırıkları, bel ağrıları, asetabular kırıklar ve kalça kırıkları için buck’ın çekişi; çocuklarda humerus kırıklarında dunlop’un çekişi; alt ekstremiteleri stabilize etme ve hizalamak için cilt traksiyonu olan russell’ın çekişi gibi uygulamalar modern traksiyon cihazları ile birlikte kullanılmaktadır.

Traksiyon Aleti

İskelet

Bununla birlikte daha fazla ağırlığa ihtiyaç duyulduğunda iskelet çekişi kullanılmaktadır. İskelet traksiyon tekniği kemiğe metal pim yerleştirilmesi ile kemiği ayarlamak için pime basınç uygulamasını içermektedir. Çoğunlukla, kırığı kontrol edebilmek için vücut ağırlığının beşte bir seviyesinde iskelet çekişi uygulanmaktadır.

Spinal Dekompresyon

Omurga baskısını azaltmak için kullanılan spinal çekiş; diğer çekiş yöntemlerinde olduğu gibi doğrudan kemiğe dokunmadan uygulanmaktadır. Bazı durumlarda karın ön yan duvarının en içte kalan ve en ince kası olan transversus abdominis adı verilen enine karın kası havalı kuşaklar ile izole edilmektedir.

Aynı zamanda, ters çeviren inversiyon koltukları ve sırt hiperekstansiyonları ile uyluk destekli bükülmüş kalça çekişi veya ters süspansiyon formları çizme ve masa aracılığıyla tüm bacak çekişi birlikte yapılmaktadır.

Servikal bölge hariç; omurganın çekişi vücudun kollardan dik olarak asılması veya ayakların sarkması gibi fitness hareketlerinden oluşmaktadır.

Mekanik Traksiyon

Hastalarda aralıklı veya sürekli farklı modu olan aparatlar kullanılarak mekanik traksiyon cihazların fizyolojik hedefleri; omurların ayrılması, faset eklemlerin hareketi, intervertebral foramenlerin genişlemesi ve yumuşak dokuların gerilmesinde yardımcı olmaktadır.

Germe, masaj, pasif mobilizasyon ve aktif egzersizler gibi diğer modaliteler ile kombine edilebilen mekanik traksiyonlar; servikal veya lomber omurga rahatsızlıklarında ağrının azaltılmasında etkili tedavi olarak uygulanmaktadır.

Traksiyon Aletlerinin amacı; ilgili kemiğin normal uzunluğu, hizalamasının yeniden kazanılması, kas spazmlarını azaltılması ve ortadan kaldırılmasına yardımcı olmaktadır. Bunlara ek olarak, omurilik sinirleri üzerindeki baskının hafifletilmesini sağlamaktadır. İskelet deformiteleri veya kas kontraktürlerinin önlenmesi, azaltılması ile; kanayan damar çevresinde fusiform tamponad adı verilen kanamayı durdurmak için tamponu sağlamaktadır.

Tarihçesi

MÖ 3000’li yıllara dayanan gravürler, taş kabartmalar ve heykellerde;  kas-iskelet tedavisinde kullanılan eklem traksiyonu gibi çekiş uygulamalarını göstermektedir. Günümüze kadar ulaşan traksiyon aletleri birçok disiplinin uygulamasına entegre edilmiştir.

Omurga için bilinen en eski traksiyon tedavilerinden biri Düşen Merdiven Aleti; hasta yükseltilebilen bir merdivene sabitlenmiştir. Bunun ardından aniden düşürüldüğü ve omurga boyunca spesifik olmayan bir çekiş gücü üretilerek Lomber Traksiyon Tekniği uygulanmıştır.

Tıbbın babası olarak kabul edilen Yunan hekim Hipokrat, düşen merdiven aletinden yoğun bir şekilde yararlanmıştır. MS 900’lü yıllarda Yunanistan’da Girit adasında yaşamış Bizanslı bir doktor olan Niketas; Hipokrat ve Citium’lu Appolonius‘a atıfta bulunduğu el yazmaları 16. yüzyılda keşfedilmiştir. El yazmalarında, Hipokrat’a atfedilen omurga ve ekstremite eklemleri için yumuşak dokuyu gerip uzatacak şekilde bir gücün veya güç sistemlerinin uygulandığı çeşitli çekiş ve manipülasyon tekniklerinin 30 çizimli tam boyutlu plakayı içeren bir cerrahi el yazması ilk belgelenmiş örnekleri bulunmaktadır. Düşen Merdivenin yanı sıra Hipokrat’a atfedilen bir başka traksiyon tekniği olarak kullanılan aletler ile kalça ve dirseği tedavi etmek için çekiş uygulamaları kullanılmıştır.

Orta Çağ boyunca eklem traksiyonu ve bazı traksiyon aletleri doktorlar tarafından uygulanmaya devam etmiştir. Tıp pratisyenleri tarafından sağlanan kas-iskelet tedavilerinde memnun olmayan hastalar; profesyonel eğitim almamış insanlar çekiş aletleri ile eklemleri tedavi etmeye çalışmıştır. Bunun gibi “halk tıbbı” uygulayıcıları; İngilizce konuşulan ülkelerde “kemik yapıcılar“, Norveç ve çevresinde “ortak yapıcılar” olarak tanınmıştır

Alman cerrah Fabricius Hildanus, 1646 yılında bir servikal kırıklı çıkık olgusunda kendi yaptığı çivi-klemp sistemini spinöz proseslere yerleştirerek ilk açık redüksiyon-traksiyon işlemini gerçekleştirmiştir. Özellikle aletli traksiyon teknikleri 20. yüzyıla kadar gelişmemesine rağmen, anatomi ve biyomekanik görüşler gelişmiştir. Dolayısıyla, modern çağda kullanılan traksiyon enstrümantasyonundaki gelişmelerin çoğuna temel oluşturmuştur.

Hakkında hipokratist

Ayrıca Kontrol Et

Koter Kalemi

Koter Kalemi

Koter Kalemi, elektrik akımı kullanılarak tıbbi ve cerrahi olarak kan damarları ve dokuyu kesebilen, kapatabilen …

Bir yanıt yazın