Tamamlayıcı Tıp Yöntemleri; eş anlamlı olarak doğal tıp veya holistik tıp tanımları da kullanılmaktadır. Fizik olarak ya da ruhsal anlamda hastalıkların belli bölümünden korunma, tanı koyma, iyileştirme veya tedavilerin yanında sağlığın iyi sürdürülmesi adına kullanılan, farklı kültürlere ait; teori, inanç ve tecrübelere dayalı olarak izahı mümkün olan ya da olmayan bilgi, beceri ve uygulamaların bütününden oluşmaktadır.
Kullanımı uzun bir geçmişe sahip olan Tamamlayıcı Tıp Yöntemleri; insanların artan yaşam süreleriyle doğru orantılı olarak kronik ve kötü huylu hastalıklar artması ve bununla birlikte hekimlerin hastalarına yeteri kadar süreyi ayıramaması, mevcut kullanılmakta olan ilaçların yan etkilerinden kaçınma gibi nedenlerden dolayı hastaların tamamlayıcı tıp yöntemlerine olan ilgisi artmaktadır. Bu yöntemlerin kullanımı önümüzdeki yıllarda daha da artacağı öngörülmektedir.
İnsanları tamamlayıcı tıp yöntemlerinin zararlı etkilerinden korumak ve yetkisiz kullanımların önüne geçmek amacıyla Türkiye’de ve dünyada çeşitli düzenlemeler yapılmaktadır. Türkiye’de son olarak 27 Ekim 2014 tarihinde “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği” yayınlanmıştır. Yönetmelikte 15 yöntem kabul edilmiş olması ve bunun yanında kullanım alanları ifade edilmiştir.
Dünyada ile aynı zamanda Türkiye’de yapılmış çalışmalar incelediğinde Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları kullanılma oranları; özellikle Amerika’da % 42,1, Avustralya’da % 48,2, Fransa’da % 49,3, Kanada’da % 70,4 şeklindeyken; ayrıca gelişmekte olan ülkelerde ise oranlar Kolombiya’da % 40, Şili’de % 71, Çin’de % 70 ve Afrika ülkelerinde % 80, Türkiye’de ise, % 65 civarında olduğu tahmin edilmektedir.