Ana Sayfa / Hastalıklar / Kolorektal Kanser

Kolorektal Kanser

Kolorektal Kanser, Kalın Bağırsak Kanseri veya Kolon ve Rektum Kanseri, İngillizce Colorectal CancerCRC olarak tanımlanmaktadır. Kalın bağırsağın parçaları olan kolon veya rektumda başlayan Kalın Bağırsak Kanseri; başladıkları yere göre birçok ortak özelliğe sahip oldukları için kolon kanseri veya rektum kanseri olarak da adlandırılmasının yanı sıra genellikle birlikte gruplandırılmaktadır.

Dünya genelinde en yaygın üçüncü kanser türü olan Kolorektal Kanserler; kanser ölümleri arasında ölüme yol açan ikinci en yaygın kanser türüdür. Dünya Sağlık ÖrgütüUluslararası Kanser Araştırma AjansıIARC, 2020 yılında açıkladığı dünya kanser istatistikleri verilerine göre dünya genelinde tahmini 19,3 milyon yeni kanser vakası bildirilmiştir. DSÖ tahminlerine göre tüm kanser vakaları arasında %10,0 oranıyla 1.931.590 kolorektal kanser vakası bildirilmiştir. Ölümlerin sayısını azaltabilecek etkili tarama tekniklerinin var olmasına rağmen, kolorektal kanser yılda %9,4 oranla 935.173 kişinin ölümüne yol açmıştır.

Kolorektal Kanser

İçindekiler

Kolorektal Kanser Nedir?

Gastrointestinal sistem olarak da adlandırılan sindirim sisteminin kalın bağırsak olarak adlandırılan kolon ve rektum bölgesinde görülen poliplere kolorektal kanser adı verilmektedir.

Kalın Bağırsağın üst kısmı yaklaşık 150 cm uzunluğunda kaslı bir tüp olan kolon; bölümleri ile yiyeceklerin içinden geçtiği yol ile adlandırılmaktadır. Kalın bağırsağın çoğu, yaklaşık 1,5 metre uzunluğunda kaslı bir tüp olan kolondan oluşmaktadır. Kolonun bölümleri, yiyeceklerin içinden geçtiği yol ile adlandırılmaktadır. Sindirilmemiş gıdanın ince bağırsaktan geldiği çekum adı verilen bir kese ile başlayan ve karnın sağ tarafından yukarı doğru devam eden ilk bölüme yükselen kolon adı verilmektedir. Vücudun sağından soluna doğru giden ikinci bölüme enine kolon olarak adlandırılmaktadır. Sol taraftan aşağı doğru alçaldığı için üçüncü bölüm inen kolon olarak adlandırılmaktadır. Dördüncü bölümde anüse bağlanarak rektuma katılan ve “S” şeklinden dolayı sigmoid kolon olarak adlandırılmaktadır. Kolonun düz olan en son 15 cm’lik alt kısmı rektum olarak adlandırılmaktadır.

Kolorektal Kanser Risk Faktörleri

Kolorektal kanserin kesin sebebi bilinmemekte olup; çoğu polip zemininde başlayan kanser türleri en önemli risk faktörleri arasında gösterilmektedir. Alkol ve sigara, aşırı kilo, ailevi kanser öyküsü, fiziksel aktivite yetersizliği, diyabet, ileri yaş, işlenmiş gıda veya kırmızı et tüketiminin yanı sıra genetik eğilimli HNPCC – Herediter Non-Polipozis Kolorektal Kanser, FAP Sendromu olarak bilinen Familyal Adenomatöz Polipozis, Ülseratif Kolit veya Crohn Hastalığı gibi bazı genetik hastalıklar risk faktörleri arasında gösterilmektedir. Ayrıca nadir de olsa genç yaşta da görülen Kalın Bağırsak Kanseri, 50 yaşın altında risk daha da artmaktadır.

Kolorektal Kanser Nedenleri 

Kolon ve Rektum Kanserinin görülme sıklığı yaşanan bölge ve ülkelere göre değişkenlik göstermektedir. Kalın Bağırsak Kanseri vakalarının yaklaşık yarısının yaşam tarzı nedenleri arasında görülmektedir. Yaş alınması ile beraber ailede kalın bağırsak kanseri varlığı; anne, baba veya kardeşlerde kalın bağırsak kanseri gelişme nedenleri arasındadır. Genellikle vakaların %75-95 arasında genetik riski çok az olan veya hiç olmayan kişilerde görülmektedir.

Kolorektal Kanserini Önleme

Tüm CRC vakalarının yaklaşık olarak dörtte biri etkili tarama teknikleri ile önlenebilir olduğu tahmin edilmektedir. Sürveyansı artırmak, fiziksel aktivite, lif oranı yüksek diyetler ile sigara ve alkol tüketimini azaltmak riski azaltmaktadır.

Kolorektal kanseri önlemek için kanama riski yüksek olmayan ve kardiyovasküler hastalık riski taşıyan 50-60 yaş arasındaki kişilere doktor kontrolünde aspirin önerilmektedir. Ancak ortalama risk altındaki kişilere kesinlikle önerilmemektedir.

Kolorektal Kanserlerde geçici kanıtlar olmasına rağmen, kalsiyum takviyesi önerisinde bulunmak yeterli olmamaktadır. Ayrıca kalın bağırsak kanseri riskini azaltmak için kan seviyelerine göre doktor kontrolünde D vitamini alımı önerilmektedir.

Hiç oluşmadan ya da erken evrede kalın bağırsak kanseri tedavisi mümkün olan hastalıklardan biri olarak gösterilmektedir. Şikayet olmasa da, 50 yaş sonrasında sağlıklı tüm bireylerin belli aralıklarda tarama testlerine girmesi önerilmektedir. Böylelikle dışkıda kan testi, kalın bağırsak filmi, kolonoskopi ve sigmoidoskopi gibi tetkikler kullanılmaktadır.

Kolorektal Kanser Belirtileri

Kolorektal kanserli bireylerin yaklaşık %50’si herhangi bir belirti görülmemektedir. Kalın bağırsak kanserinin belirti ve semptomları; tümörün bağırsaktaki konumu ve vücudun başka yerlerine yayılıp yayılmadığına bağlı olarak değişmektedir. Rektal kanama veya anemi, 50 yaşın üzerindeki kişilerde yüksek riskli belirtiler arasındadır.

Bağırsak alışkanlıklarında daha önce olmayan süreklilik gösteren kabızlık, ishal, dışkının şekli ile birlikte çapının incelmesi, keçi pisliği şeklinde dışkılama olması gibi değişiklik olması belirtileri arasındadır. Bununla birlikte karın ağrısı ve rahatsızlık, sık gaz sancıları, iştah kaybı, makatta dışkıyla beraber kan gelmesi, kilo kaybı, halsizlik, demir eksikliğine bağlı kansızlık saptanması semptomlar arasında görülmektedir.

Kolorektal Kanser Tanısı

Kolorektal kanser tanısı tümör belirgin olana kadar fazla belirti göstermeden ilerleyebilmektedir. Şikayet ve bulgular ile ya da belirti olmadan doktora başvurma sonrasında kolorektal kanser için tarama programı çerçevesinde tanı ve teşhis konulabilmektedir. Sağlıklı 50 yaş üzeri bireylerin şikayet olmasa da düzenli kontroller ile tarama testlerine girilmesi önerilmektedir. Düzenli Kolorektal Kanser Tarama kontrolleri yapılarak poliplerin teşhis edilmesi durumunda erken müdahale edilebilmektedir.

Rutin kontrollerin yanı sıra Kalın Bağırsak Kanseri belirtileri gösteren kişilerde tanı konulması testler uygulanmaktadır. Testlerin ardından Kolorektal Kanser tanısı ve hangi evrede olduğu belirlenebilmektedir.

Belirli şikayetler ile doktora başvuranlar ilk önce sırasıyla aile geçmişi, bağırsak hareketleri, dışkılama değişiklikleri, kanama ve kilo kaybı olup olmadığı sorgulanmaktadır. Hasta rektal tuşe muayenesi ile geçmiş diğer hastalıkları incelenmektedir.

Kalın bağırsak kanseri tanısı konulabilmesi için tam kan sayımı yapılması gereken önemli testlerden biridir. Aynı zamanda kanama görülen kişilerin alyuvar seviyesindeki değişiklikler ile tam kan sayımı sayesinde belirlenebilmektedir.

Dışkı örneği ile dışkıda gizli kan incelemesinde tanı konulmasına yardımcı olan testler arasındadır.

Anüs, rektum ve sigmoid kolon başta olmak üzere kalın bağırsağın son 60-70 cm’lik kısmı, rektosigmoidoskopi adı verilen ucunda kamera olan bu işlem sırasında polipler ve anormal olarak tanımlanan bölgeler incelenmesi ile tanı konulabilmektedir.

Bununla birlikte anüs bölgesinden kolonoskopi ile kalın bağırsağın tümüyle iç yüzeyinin biyopsi için doku örneği incelenmesi ve poliplerin vücuttan alınabilmesine olanak sağlamaktadır. Özellikle erken tanı konulan ve ilerlememiş kanser vakaları, kolonoskopi yöntemiyle tedavi edilebilmektedir.

Kolorektal Kanser Evreleri

Biyopsi ile Kolorektal Kanserler kesinleştikten sonra Evre I-IV arasında evreleme ile ilerleme göstermektedir. Kalın Bağırsak Kanseri tanısı konulmasının ardından kanserin kaçıncı evreye kadar ilerlediği belirlenmektedir.

  • Evre I: Kanser, bağırsak duvarını yayılım göstermesine rağmen, tümör hücreleri tüm bağırsak katlarına ulaşmamıştır.
  • Evre II: Kanser, lenf bezleri hariç, tüm bağırsak katlarına yayılım göstermiştir.
  • Evre III: Kanser, bölgesel lenf bezlerine yayılım göstermesine rağmen, lenf bezi veya farklı bir vücut dokusunda gelişimini sürdürmemektedir.
  • Evre IV: Kanser, kalın bağırsaktan karaciğer, karın zarı, akciğer uzak organlar ve diğer dokulara yayılım göstermiştir.

Evreleme için fizik muayene ile kalın bağırsak kanserinin yayılım bulguları aranmaktadır. Tüm karın bölgesi Manyetik Rezonans Görüntüleme – MRG, Bilgisayarlı Tomografi – BT, değerlendirilmesi ve akciğerlerin Akciğer Grafisi ve BT değerlendirilmesi ile tüm vücudun Pozitron Emisyon Tomografisi – PET taraması yöntemleri kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra cerrahi olarak kanserli doku çıkarılması durumunda kanserli doku patolojide mikroskop altında incelenme ile evreleme belirlenmektedir.

Kolorektal Kanser Tedavisi

Öncelikle kolorektal kanserlerin tedavilerinde cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Daha sonra kalın bağırsak kanserinin evresine göre kemoterapi, radyoterapi ve diğer tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Kalın bağırsak kanserinin hangi evredede olduğu tespit edilmesinden sonra tedavi seçenekleri ve yan etkileri ile cerrahi operasyonun ardından kişiye bağlı değişiklikler görülebilmektedir.

Kolon ve rektum kanseri tedavilerinde ayrı ayrı farklı yöntemler uygulanabilmektedir. Kanser türüne bağlı olarak cerrahi veya kemoterapi ve radyoterapi tercihleri edileceği hastaya göre değişiklik gösterebilmektedir. Kolon kanserinde cerrahi yöntem, kanserli bölge ve tümörün her iki tarafında bulunan kalın bağırsağın bir kısmı alınması sonrasında her iki ucu birbirine bağlanmaktadır. Bazı durumlarda ise kolonun hastalıklı kısmı alınması sonrasında kalan kısım karın bölgesinde ön duvara bağlanması gerekebilmektedir. Kolostomi olarak adlandırılan müdahalenin ardından dışkı, geçici veya kalıcı olarak karın duvarına yerleştirilen torbalardan çıkmaktadır.

İkinci evredeki kolon kanseri tedavilerinde hastaya bağlı olarak kemoterapi ile cerrahi yöntemler birlikte yürütülebilmektedir. Üçüncü evrede kemoterapi, cerrahi operasyon sonrasında uygulanırken, dördüncü evrede cerrahi yöntemlere başvurulması genelde mümkün olmayabilmektedir. Bu durumlarda sadece kemoterapi uygulanabilmektedir. Bazı durumlarda ise kemoterapi sonrasında cerrahi yöntemlere başvurulması mümkün olmayabilmektedir.

Rektum kanserinde kanserli hücrelerin kalın bağırsağın son kısmında görüldüğü durumlarda cerrahi yöntemlere başvurulabilmektedir. Bu durumlarda, rektumun bir kısmı veya tamamı alınabilmektedir. Rektum kanseri cerrahisinin ardından genelde geçici kolostomi uygulanan bir yöntemdir. Tümörün makata yakın olduğu durumlarda, dışkılamayı kontrol eden kas tümörle birlikte alındığı için kolostomi işlemi kalıcı olmaktadır. Evre II-III kanser vakalarında kemoterapi ve radyoterapi cerrahi öncesinde, sırasında veya sonrası müdahale ile birlikte uygulanmaktadır. Evre IV rektum kanserinde öncelikli olarak kemoterapi uygulanmaktadır. Bazı durumlarda, kemoterapi ile birlikte radyoterapi ve cerrahi yöntemler uygulanabilmektedir.

Kolorektal Kanser Farkındalık Ayı

Kalın bağırsak kanseri taramasının önemini vurgulamak ve kolon, rektum veya anüs kanserine yakalanma riskini azaltabilen sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını teşvik etmek için her yıl Mart ayı boyunca kutlanmaktadır.

Kolorektal Kanser Tarihçesi

Mısır’da MÖ 305 ile MÖ 30 yılları arasında Helenistik krallıklardan biri olan Makedonyalı general Ptolemaios I Soter tarafından kurulan Ptolemaios Hanedanı döneminde Dakhleh Vahasında yaşamış olan Eski Mısırlı bir mumyaya rektum kanseri teşhisi konmuştur.

Referans & Kaynak

Referans & Kaynak

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü: https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/haberler/kal%C4%B1n-ba%C4%9F%C4%B1rsak-kanseri-kolorektal-kanser.html

Amerikan Kanser Derneği: https://www.cancer.org/cancer/colon-rectal-cancer/about/what-is-colorectal-cancer.html

Dünya Sağlık Örgütü: https://www.iarc.who.int/cancer-type/colorectal-cancer/

LÖSANTE: https://www.losante.com.tr/Blog/Detail/2174

Türkcerrahi: https://www.turkcerrahi.com/makaleler/kolon-rektum-ve-anus/kolon-anatomisi/

TürkçeBilgi: https://www.turkcebilgi.com/ptolemaios_hanedan%C4%B1

Hakkında hipokratist

Ayrıca Kontrol Et

Y ile başlayan Hastalıklar

Y ile başlayan Hastalıklar

Y ile başlayan Hastalıklar, organizmanın içinde yapısal ve işlevsel anormalliğin ya da düzensizleşmesinin yanı sıra …

Bir yanıt yazın