Ana Sayfa / Medikal Ürünler / İnfüzyon Setleri

İnfüzyon Setleri

İnfüzyon Setleri; intravenöz ilaç ve sıvı transferi için kullanılan steril tek kullanımlık medikal ürünlerdir.

IV ilaç uygulamalarının yürütüldüğü tüm klinikler, yoğun bakım üniteleri ve acil servislerde, hastalara kullanılan infüzyon seti; intravenöz hat gibi benzer bir işlevi yerine getirerek insülini deri altına iletmektedir. Bir infüzyon seti; subkutan kanül, hızlı bağlantı kesme, pompa kartuşu konektörünün yanı sıra damlama haznesi, yumuşak ve bükülme dirençli pvc boru, filtreli haznesi ve bazı setler yapışkan ped içermektedir.

Bir çok infüzyon seti türü olup, açılı set veya düz set olarak iki ana gruba ayrılmaktadır. Açılı setler kanül ve iğneleri farklı uzunluklarda genellikle 30 derecelik bir açıyla yanal olarak derinin altına yerleştirilmektedir. Düz setler farklı uzunluklarda kanülleri ile 90 derecelik bir açıyla dikey olarak yerleştirilmektedir. Birçok set bir yerleştirme cihazıyla birlikte gelmektedir.

Kanül uzunluğu, giriş açısı ve kanülü pompaya bağlayan borunun uzunluğuna göre değişen çeşitli tip, stil ve boyutlarda infüzyon setleri mevcuttur. Dolayısıyla infüzyon seti seçeneklerinin seçimi, hastanın vücut yağ yüzdesi gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Bazı infüzyon setlerini yerleştirmek için iğneyi elle itmek yerine yaylı ve iğneyi hızla deriye itmek için tasarlanan bir yerleştirme cihazı kullanılmaktadır.

İnfüzyon setleri yaygın olarak karın üzerine, göbeğin etrafında ve altında kabaca yarım daire şeklinde bir alana yerleştirilmektedir. Bunun yanı sıra üst bacak, üst kalça, kalçalar, üst kollar ve alt sırt diğer bölgeler arasındadır. İnsülin emilimi bölgeden bölgeye değiştiği için bu nedenle tıbbi tavsiye gerekebilmektedir.

İnfüzyon Setleri

Tarihçesi

IV tedavi uygulamalarına ilişkin ilk belgeler 1600’lü yıllara dayanmaktadır. Daha öncesinde de damar yolu uygulamaları ve bu uygulamalara ilişkin araç-gereçleri açıklayan kaynaklar bulunmaktadır. Dolaşımın tanımlanmasından sonra özellikle Mısır, Arabistan ve Roma’da tedavi olmak, gençleşmek ve güç kazanmak amacı ile kan alma ve kan içme yaygın olarak kullanılmıştır.

IV İnfüzyon Girişimleri

Pulmoner dolaşımı ilk kez tarifleyen Al-Shamil fi al-Tibb el yazması kitabı ile İbn Nefis olmuştur. Daha sonra 1553 yılında İspanyol tıp doktoru Michael Servetusakciğer dolaşımı“ adıyla bir dolaşım tariflemiştir. Çeşitli varsayımlar ve tanımlar yapılsa da 1600’lere kadar bilim adamları ve hekimler kan damarlarının ve vücut sıvılarının fizyolojisini tam olarak anlaşılmamıştır. Bunun sonrasında 1616 yılında William Harvey, Galen dolaşımının tüm eksikliklerini açıklayarak kan dolaşımı konusunda yeni açıklamalar getirmiştir. Böylelikle IV infüzyona ilişkin yolculuğun başlangıcının İngiliz tıp doktoru William Harvey’in kalbin dolaşımını ve işlevini keşfetmesi ile birlikte ilk IV infüzyon girişimleri 16. yüzyılın sonlarına ve 17. yüzyılın başlarına rastladığı kabul edilmektedir.

Sıvı Zehiri Kan Kütlesine İletimi

IV enjeksiyonlara ilişkin ilk uygulamanın bir Anglo-İrlandalı doğa filozofu, kimyager, fizikçi, simyacı ve mucit olan Robert Boyle’un İngiltere’nin Oxford kentindeki High Street’te 1656 yılında yapılmıştır. İlk olarak Robert Boyle ile birlikte İngiliz Barok üslubundaki çalışmalarıyla tanınan tarihteki en beğenilen İngiliz mimarlardan biri olmasının yanı sıra bir anatomist, astronom, geometri ve matematikçi-fizikçi Sir Christopher Wren ve Anglikan din adamı, doğa filozofu, yazar ve Royal Society’nin kurucusu John Wilkins zehirlenme eylemini tartışırken, herhangi bir sıvı zehiri kan kütlesine iletmenin kolay bir yolunun olup olmadığını merak etmişlerdir. 1656 yılında Londra’da Wren, köpeklerin damarlarına içi boş kaz tüyünü yerleştirerek birincisine afyon, ikincisine alkol ve üçüncüsüne 17. yüzyılda ait bir emetik olan Crocusmetallorumu enjekte etmiştir. Köpeklerin birincisi hemen uyumuş, ikincisi çok sarhoş olmuş ve üçüncüsü de ölmüştür. Bu durum dolayısıyla başarılı bir sonuç olarak tanımlanmıştır.

IV Sıvı Uygulaması

Daha sonraları 1662-1795 yılları arasında IV infüzyon ve kan transfüzyonuna yönelik farklı çalışmalar yapılmıştır. Yarım yüzyıldan uzun bir süre IV ve transfüzyon tedavisi deneylerinin kötü sonuçlarından dolayı yaşanan hayal kırıklığı 18. yy boyunca IV infüzyon çalışmalarının durmasına neden olmuştur. 19. yüzyılın başlarında kolera salgınının başlaması ile parenteral tedavi yeniden gündeme gelmiştir. Bunun üzerine Rusya’da kimyager olan Alman Rudolf Hermann ve Friedrich Jaehnichen, kolera karşısında çaresiz kalmış ve 1830 yılında ilk olarak Moskova’da bir hastaya altı oz su enjekte etmişlerdir. Böylelikle ilk IV sıvı uygulamasını gerçekleştirmişlerdir. Daha sonra 1831 yılında Edinburgh Üniversitesi’nden Dr. William Brooke O’Shaughnessy, kolera hastalarının kanında büyük miktarda su, tuz ve alkali kaybının olduğunu saptaması ile kan akışına normal kan tuzlarını içeren sıvı enjeksiyonunu kanın doğal özgül ağırlığının geri kazanılması ve eksik tuzlu maddelerin yerine konulması olarak belirtmiştir. Böylelikle William O’Shaughnessy IV sıvı tedavisi prensiplerinin temellerini atmıştır.

IV İnfüzyon Uygulaması

İnsanlarda terapötik IV sıvı tedavisi ile ilgili ilk girişimler William Brooke O’Shaughnessy’nin çalışmalarını temel alan asistanı Thomas Latta tarafından 15 Mayıs 1832 tarihinde gerçekleştirilmiştir. IV infüzyon uygulaması fizyolojik doğruluğuna rağmen, 19 yüzyılın sonuna kadar yaygın bir şekilde kullanılmamıştır. Terapötik IV tedavilere yönelik intravenöz sıvıların bileşimi 19. yüzyılın başlarında tesadüfler sonucu gelişmiştir.

IV İnfüzyona ilişkin Ekipmanlar

IV infüzyona ilişkin ekipmanların uygun olmayışı 1850’lerin ortalarında ekipmanlara yönelik çalışmalara yol açmıştır. İçi boş iğne ve enjektör aynı anda geliştirilmesinin ardından 1855 yılında Alexander Wood tarafından cam enjektör tarif etmesi ile Londra’daki bir alet üreticisi olan Ferguson tarafından Wood’un enjektörü yapılmıştır. Cam enjektörler 1896 yılında üretilmesine rağmen, kullanımı hemen yaygınlaşmamıştır.

Intravenöz Tedavi

Intravenöz tedavi, 20. yüzyılın ilk yarısına kadar önemli aşamalar kaydetmiştir. Dolayısıyla gelişimi II. Dünya Savaşı sonrasına IV araç-gereçlerin geliştirilmesine ve uygulamasına yönelik girişimler ve öneriler oluşmuştur. 1900’lü yıllarda, hastaların IV sıvı tedavisi almak için ağır bir hastalık döneminde olması şartı aranmıştır. Böylelikle derialtına veya subkutan dokuya büyük miktarda izotonik sıvılar başarıyla kullanılabilmiştir.

Parenteral Ürün Üretimi

Hastalara 1930’lu yıllarda IV yoldan besleyici solüsyon verildiğinde sıvılar, ağzı gazlı bezle kaplı, boynunda cam tüpe ve sonrasında kauçuk tüpe ekli bir lastik stoper bulunan açık bir cam şişe içine konması ve akış hızı metal bir vidalı kelepçe ile kontrol edilmiştir. ABD’nin Illinois eyaletinde Michigan Gölü’nün güneybatı kıyısında yer alan Chicago şehrinde Abbott Laboratories 1935 yılında çözeltileri uygulamak için kauçuk borular kullanılarak parenteral ürün üretimine başlamıştır.

Kateterlerin Gelişimi

Daha sonra Gordh-Olovson iki kauçuk kılıfı, iki ayrı infüzyonun verilebilmesini sağlayan, çıkarıp takılabilen bağlantısı ve ven girişini sağlayan keskin iğne ucu bulunan bir kanül tasarlamıştır. Kauçuk boruların yerini 1950’li yıllarda plastik IV borular almıştır. Sonrasında 1970’li yıllarda şişelerin hava embolisi riskini azaltan plastik torbalar üretilmiştir. 1973 yılında Dr. Broviac J.W. tarafından geliştirilen uzun süreli santral hat ile deri altına yerleştirilen sağ atriyal silikon kateteri geliştirmiştir. Dr. Hickman daha sonra kateteri geliştirip, kemik iliği transplantasyonu için uygun hale getirmiştir. Bunun sonrasında çift ve üçlü lümen tasarımı ile daha kullanışlı hale gelmiştir. Bunlara ek olarak, perkütan olarak yerleştirilen silikon, santral, poliüretan ve çoklu lümen kateterler pazarlanmıştır.

İntravenöz Uygulama Standartları

İlk olarak 1973 yılında hemşirelere IV uygulamalarına ilişkin eğitim ve gelişmiş çalışma olanakları sağlanmaya başlanmıştır. İntravenöz Uygulama Standartları 1980 yılında yayınlanmış ve 1990 yılında revize edilmiştir. IV tedavisine ilişkin gelişmeler, 1990’ların ikinci yarısından sonra artmıştır. IV teknik ve tedavilerinin farklı yönlerini geliştirmeyi hedef alan İnfüzyon Setleri araştırmaları hala devam etmektedir.

Referans & Kaynak

Referans & Kaynak

Hakkında hipokratist

Ayrıca Kontrol Et

Kulak Kalıbı

Kulak Kalıbı

Kulak Kalıbı; işitme cihazı tarafından yükseltilen sesleri kulak kanalı yolu ile kulak zarına ileten medikal …