Amasya Bimarhanesi; yeşilırmak’a paralel olarak uzanan Mehmetpaşa caddesi kenarında medrese plan şemasında 1308 yılında inşa edilmiştir.
Bimarhane’nin Arapça kitabesinden yapıyı, İlhanlı hükümdarı Sultan Olcaytu Mehmed Han‘ın karısı İlduş Hatun‘un kölesi olan Anber bin Abdullah ile Anadolu Emiri Ahmed Bey‘in inşa ettirdiği yazmaktadır. Yapının mimarı hakkında herhangi bir bilgi bulunmamakla beraber; mimari özellikleri bakımından yapı caddeye açılan batı cephesiyle abidevi etkisini günümüze kadar sürdürmüştür. Amasya Bimarhanesi günümüze ulaşmamış vakfiyesinin 1312 yılında düzenlendiği bilinmektedir.
Kitabede de belirtildiği gibi yapı darüşşifa olarak genel anlamda bir hastane fonksiyonuna sahip olarak inşa edilmiştir. Yapının bimarhane olarak tanınması, sadece akıl hastalarının bulunduğu düşüncesinden kaynaklanmıştır. Darüşşifa başlangıçta olduğu gibi sonraları da uzun süre tıbbi müessese halinde çalışmıştır.
Amasya Bimarhanesi İlkleri
Amasya Bimarhanesi bünyesinde ilkleri de barındıran 700 yılı aşkın tarihi bir mekan özelliğini taşımaktadır.
Anadolu da akıl hastalarının müzikle tedavi edildiği ilk Anadolu hastanesidir. Kronolojik olarak üçüncü sıradadır.
Osmanlı İmparatorluğundaki ilk musiki grubu bimarhanede kurulmuştur.
Osmanlı’nın ilk cerrahı Şerefeddin Sabuncuoğlu 15. yüzyılda bimarhanede eğitim görüp, hekim olarak görev yapmıştır. Anadolu da ilk cerrahi operasyonları ve başarılı dağlama tekniği uygulamalarını, Şerefeddin Sabuncuoğlu tarafından bimarhanede yapılmıştır. Türk İslam Edebiyatın da ilk resimli cerrahi kitap olan Cerrahiyet-i-al-Haniye 1465 yılında Şerefeddin Sabuncuoğlu tarafından Amasya Bimarhanesinde kaleme almıştır.
Günümüzde bimarhane restore edilmiş olup; çevresinde yeşil alan düzenlemesi yapılmış durumda olan binanın Amasya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından halkın ziyaretine müze olarak açık tutmaktadır.