Tıp Terimleri Sözlüğü‘nde verilen bilgiler, N Tıp Terimleri bilgi amaçlı çalışma olup; Tıp Sözlüğü‘nde yer alan N ile başlayan tıbbi terimlerinin karşılığındaki açıklaması tanı ve tedavi amacı ile kullanılmamıştır.
Tıbbi Terimler Sözlüğü bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek aynı zamanda herkese açık dizin kaynağına katkıda bulunabilirsiniz. Bunun yanında taslak içeriğine katkıda bulunmak için info@hipokratist.com adresinden bize ulaşabilirsiniz.
Takipçilerimizin hizmetlerimizi tamamıyla sunmamıza engel olan sorunları çözmeye çalışıyoruz. Ayrıca hipokratist.com ile ilişkinizin devamını dileriz.
N Tıp Terimleri
Nabız – Nabazan – Pulse: Kalp atımı, atım veya vuru.
Naif – Naive: Daha önce tedavi verilmemiş hasta vaya deneyimsiz, saf ya da çocuksu.
Narkolepsi – Narcolepsy: Uyku veya uyuklama hastalığı, uyku hali, ani uyku atakları veya uyku bozukluğu.
Narkotik – Narcotic: Uyuşturucu veya uyuşturucu madde.
Narkoz – Narcosis: Genel uyuşma, uyuşturum veya genel anestezi.
Narsist – Narcissist: Kendine aşık insan, kişilik bozukluğu veya özsevici, özsever.
Narsizm – Narcissism: Kendine aşık olma, cinsi arzu veya özsevicilik, özseverlik.
Natal: Doğum veya doğuş ile ilgili, doğuşa, kabaete ya da ilye’ye ait.
Natalite – Natality: Yıllık bin kişiye düşen canlı doğum sayısı, oranı veya hızı
Nativ – Native: Yaratılıştan, doğuştan, tabiatında var olan veya tabii, doğal ya da yerli.
Natürel – Natural: Doğal, tabii, doğuştan.
Navigasyon – Navigation: Hastanın ameliyat öncesi görüntülerinin, ameliyat sırasında kullanılması veya yönlenim.
Navigatör – Navigator: Yönlendirme, yönleyici veya kılavuz.
Nazal – Nasal: Burun ile ilgili, genizsil, hayvanlarda burun veya koku alma organına ait.
Nazofarenks – Nasopharynx: Burun boşluğunun arkasında, yumuşak damak seviyesinin en üst bölümü, geniz, üstyutak veya yutağın burun bölümünde olan bölgesi.
Nazogastrik Sonda – Nasogastric Tube – NG Tube: Burun-mide borusu, tüpü, hortumu ya da burundan giren hortumun mideye kadar uzatılması.
N Tıp Terimleri
Nebül – Nebula – Nebulae: Göz bebeğine uğrayan duman veya buharilaç.
Nebülizatör – Nebulizer: Sıvı veya ilacın çok ince partiküller halinde dağıtılmasını sağlayan aygıt ya da buharilaç aygıtı, cihazı veyahut puslaç.
Nebülize – Nebulized: Buharlaştırma veya buhar içinde.
Nefrektomi – Nephrectomy: Böbreğin ameliyat ile tamamı ya da bir kısmını çıkarma veya böbrek çıkarımı.
Nefrolityazis – Nefrolitiazis – Nephrolithiasis: Böbrek taşı veya böbrekte taş oluşması ya da böbrek taşı hastalığı.
Nefropati – Nephropathy: Böbrek hastalığı veya bozukluğu.
Nefroptoz – Nephroptosis: Böbreğin normal yerinden aşağı inmiş olması, böbrek düşüklüğü, anormal hareket yapma durumu ya da yer değiştirmesi.
Nefrotoksik – Nephrotoxic: Böbreğe yan etkili, zararlı veya tahrip edici.
Nefrotomi – Nephrotomy: Böbreğe kesi yapma, böbrek açımı veya kesi yaparak açma ya da böbrekten kesi yaparak taş çıkarmak.
Nefrostomi – Nephrostome: Böbrek içine idrar drenaj tüpü koyma işlemi veya idrar yolları drenajı ya da böbreği delerek idrarı deriden dışarı çıkarma işlemi.
Negatif – Negative: Olumsuz veya zıt, yok. eksi.
Negatif Duyu – Negative Sens: Bir RNA virüsünün genomunun eksi iplikçik veya anlamsız.
Negatifleşme – Negative: Olumsuzlaşma veya yok olma.
Negatoskop – Negatoscope: Röntgen filmleri üzerine koyularak, yaydığı beyaz ışık ile filmlerin incelenmesi ve görülmesine yardımcı olan ışıklı ekran veya ışıklı cam.
Nekahat: Ameliyat veya hastalık sonrası sağlığa kavuşabilmesi için geçen süre, nekahat dönemi ya da iyileşme.
N Tıp Terimleri
Nekro- – Necro-: ölü veya ceset.
Nekro-enflamatuvar – Necro-inflammatory: Ölü-yangısal veya ölü-iltihaplanma.
Nekrofili – Necrophilia: Ölü veya cesetlere cinsel yönelim bozukluğu ya da ölü sever, ölü sevgisi, ölüden hoşlanma.
Nekropsi – Necropsy: Ölüm nedeni araştırılmak amacıyla cesedin bir metot çerçevesinde vücudun kesilip açılarak organ ve dokuların incelenmesi veya ölüaçımı, nekroskopi, otopsi ya da leş bilimi.
Nekrotomi – Nekrotom – Necrotomy: Kadavra veya ölüden doku çıkarımı, disseksiyonu ya da kemiğin ameliyatla çıkarılması.
Nekroz – Necrosis: Bir veya birden fazla hücre, doku ya da organın geri dönülmez şekilde hasar görmesi sonucu görülen patolojik ölüm veyahut kangren, doku ölmesi.
Nematod – Nematode: Yuvarlak ya da ipliksi solucan.
Nemfomani – Nymphomania: Kadınlarda cinsel ilişkiye aşırı düşkünlük, aşırı cinsel arzu veya cinsi münasebet arzusu, hiperseksüalite, erkek düşkünlüğü, er deliliği.
Nemfomaniye – Nemfomanyak – Nymphomaniac: Aşırı cinsel arzu gösteren kadın veya seks düşkünü, müptela kadın, erkeğe doymaz, isterik.
Neofobi – Neophobia: Yeni birşeye karşı duyulan hastalık derecesinde korku veya yenilik korkusu, yeniliklere karşı aşırı ürkme.
Neonate: Yeni doğan, yeni doğmuş veya 30 günlük bebek.
Neonatal: Yeni doğan ile ilgili.
N Tıp Terimleri
Neonatolog – Neonatologist: Yenidoğan uzmanı veya neonatoloji uzmanı.
Neonatorum: Yenidoğan ile ilgili ya da yeni doğmuş ve küçük çocuklarda derinin altında yağ sertleşmesi.
Neoplastik – Neoplastic – Neoplazik: Tümör veya tümöral gelişme ile ilgili veya tümör ya da ur yapısında.
Neoplazi – Neoplazm – Neoplasia: Tümör veya ur oluşması, normal bir dokunun tümör kitlesi olarak gelişimi.
Nervus – Nerve: Sinir, veter, asap veya beynin merkezi sinir sistemi üzerinden vücudun duyu ve hareket uyartıları olan organ ve oluşumlarına, organ ve oluşumlardan merkezi sinir sistemine ileten, birkaç sinir demetinden oluşan kordon biçimindeki oluşum.
Net: Açık, berrak, kesintisiz, temiz, belirgin, ağ veya belli.
Nevralji – Neuralgia: Sinirin duyusal alan olan baş ve boyun bölgesinde ortaya çıkan ağrı veya sinir ağrısı.
Nevüs – Nevus: Ben veya et beni.
Newborn: Yenidoğan veya Yeni doğmuş bebek.
Nidasyon – Nidation: Yuvalanma ya da aşılanmış veya döllenmiş yumurtanın döl yatağının endometriyum tabakası ya da uterus mukozasında tutunması, yerleşmesi.
Nidus: Organizmada mikropların yerleştiği ve geliştiği yer; Yuva veya yuva biçiminde oluşum; Kuş yuvası ya da beyinciğin alt yüzünün iki tarafında yer alan çukurlardan biri; Sinir çekirdeği veya enfeksiyon odağı.
Nihilizm – Nihilism: Hiççilik veya yokluk; Kişinin kendi varlığını kabul etmemesi; Ruhsal çöküntü sonucu hiçbir şeyin değeri yok anlamında düşünce hali.
Niş – Niche: Oyuk veya yuva biçiminde çukur; Bazı boşluk ya da geçit gösteren organların iç duvarında, radyo-opak madde ile dolduruluşu sonrasında röntgen filminde çukur veya yuva biçiminde görülen bölüm.
N Tıp Terimleri
Nitrifikasyon – Nitrification: Nitratlaşma.
Nitrojen – Nitrogen: Havanın ortalama olarak %80’ini oluşturan azot; Proteinli maddelerin ana unsurlarından biri; Gaz halinde N ile simgelenen madde.
Nod – Node: Düğüm ya da yumru; Düğüm benzeri küçük kabartı veya şişlik; Küçük oval ya da küresel biçiminde doku kitlesi.
Nodül – Nodule: Yuvarlak şekilli büyümeleri ifade eden düğümcük, bezecik ya da yumrucuk.
Nodüler – Nodular: Düğümcük, Bezecik ya da yumrucuk ile ilgili.
Noise: Ses, gürültü, parazit ya da kulağa gelen titreşim.
Noktüri – Nocturia: Gece boyunca bol ve sık olarak idrara çıkma, geceleri idrar miktarının artışı ya da gece işemesi.
Noktürnal Asit Sekresyonu – Nocturnal Acid Secretion: Uykuda asit salgılanması.
Noktürnal Enürezis – Nocturnal Enuresis: Gece idrar kaçırma ya da gece altını ıslatma.
Nomenklatür – Nomenclature: Herhangi bir tıp bilim dalında geçen terim veya terminoloji; Adlar dizgesi; Adlandırma.
Nomogram: Sayısal bağıntıları gösteren çizelge; Birçok değişken arasındaki ilgileri bir arada göstermek için kullanılan eğri veya grafik.
Non-: Olumsuzluğu ifade eden önek; … dışı veya … olmayan.
Nondisjonksiyon – Nondisjunction: Birinci mayotik bölünme sırasında homolog kromozom çiftinin birbirinden ayrılmaması veya ayrılamaması.
Noninvazif – Noninvasive: Cerrahi işlem gerektirmeyen veya girişimsel olmayan; Yayılmayan; Kansız.
Nonnutritif – Nonnutritive: Besleyici olmayan veya besinsiz.
Nonpalpable: Ele gelmeyen, ele gelmemek veya elle tutulamayan.
Nonpatojen – Nonpathogenic: Hastalığa yol açmayan veya hastalığı meydana getirme yeteneği bulunmayan; Patojen olmayan.
Nonpolar – Nonpolaire: Kutupsuz veya polarite göstermeyen ya da ucaysız.
N Tıp Terimleri
Nonproporsiyonel – Nonproportional: Orantısız.
Nonsens – Nonsense: Önemsiz şey veya anlamsız;
Nonsmoker: Sigara içmeyen veya sigara içilmeyen bölüm.
Nonspesifik – Nonspecific: Bilinen bir nedeni olmayan hastalık; Özgül olmayan; Karakteristik özelliği olmayan veya belli bir özelliği bulunmayan; Belli şekilde belirti göstermeyen; Bir mikroorganizmanın sebep olmadığı.
Nonsupressible: Baskılanamayan.
Normal: Olağan, tipik standart veya ortalama.
Normalizasyon – Normalization: Olağanlaştırma veya normalleştirme.
Normoaktif – Normoactive: Olağan aktifliği veya etkinliği normal seviyelerde olan durum ya da maddeler.
Normoselüler – Normocellular: Olağan hücreli ve gözeli, normal sayıda hücreli olan yapılar veya normal düzeyde hücre sayısı olan.
Normotonik – Normotonic: Olağan derişimli veya gergili; Normal kas tonusu gösteren kişi ya da normal oluşu ile belirgin.
Nosiseptif – Nociceptive: Ağrı ve acı verici uyartıya duyarlı veya uyartıyı alma ve iletme yeteneğine sahip; Ağrı iletici.
Nosiseptör – Nociceptor: Ağrı ve acı verici uyartıya duyarlı sinir ucu; Ağrı almacı veya alıcısı.
Nostalji – Nostalgia: Vatan veya ev hasreti ya da geçmişe özlem.
Nosyon – Notion: Tıp ve sağlık ile ilgili kavram veya görüş.
Notch: Kemiğin kenarında küçük oyuk, çentik veya diş.
Notokord – Notochord: Omurga taslağı, sırt ipi veya gövdeye eksen oluşturup ona destek sağlayan sert kordon.
Nozokomiyal – Nosocomial: Sağlık hizmeti ile ilişkili veya hastane kaynaklı.
N Tıp Terimleri
Nöral – Neural: Sinirsel.
Nöral İmpuls – Neural Impulse: Sinirsel uyarı veya itki.
Nöralji – Nevralji – Neuralgia: Sinir ağrısı ya da hissi veya duyuru sinirlerin ağrısı; Sinirde hissedilen ağrı.
Nörolemma – Neurolemma: Işık mikroskobunda, aksonun çevresinde bulunan schwann hücresi ile miyelinin oluşturduğu yapı; Sinir kılıfı.
Nörodevelopmental – Neurodevelopmental: Sinir gelişimsel.
Nöroglia – Nevrogliya – Neuroglia: Merkezi sinir sisteminin destek dokusu; Sinir destek veya sinir dolgu; Sinir lifleri arasındaki doku.
Nörojenik – Neurogenic: Sinirsel veya sinir kökenli.
Nöroloji – Neurology: Sinir hastalıkları veya sinir bilimi.
Nöromusküler – Neuromuscular: Sinir-kas ile ilgili; Kas ve sinir.
Nöromusküler Junction – Neuromuscular Junction: Sinir hücresi akson adı verilen sinir lifinin kas lifine tutunma yeri; Sinir-kas kavşağı veya birleşme yeri.
Nöropati – Nevropati – Neuropathy: Sinir sistemi hastalığı veya sinir hastalığı; Nöronların hasarı.
Nöropsikiyatri – Neuropsychiatry: Sinir sistemi hastalıkları ile ilgili zihinsel bozukluklar ile ilgili tıp dalı; Ruh ve sinir hastalıkları.
Nöroşirürji – Neurosurgery: Beyin ve sinir cerrahisi, beyin, omirilik ve sinir sistemi cerrahisi veya sinir dizgesi cerrahisi.
Nöroşirürjiyen, Nöroşirürjist – Neurosurgeon: Beyin ve sinir cerrahı, sinir dizgesi cerrahı veya beyin ve sinir hastalıkları uzmanı.
N Tıp Terimleri
Nötr – Nötür – Nötral – Neutral: Asit veya alkalen taşımayan çözelti; Bir görüş ve düşünce eğilimi göstermeyen; Taraf tutmayan, yansız, etkisiz, yüksüz, tarafsız; Pozitif veya negatif elektrik yükü taşımayan.
Nötralizasyon – Neutralization: Baz ve asidin tuz oluşturmak için reaksiyona girdiği kimyasal reaksiyon; Etkisiz hale getirme, etkisizleşme veya etkisizleştirme.
Nullipar – Nullipar – Nulliparöz – Nulliparous: Hiç doğum yapmamış kadın veya hiç doğurmamış.
Numune: Örnek veya hastalardan örnek alma; Bir maddenin tüm özelliklerini içeren küçük bir kısmı.
Nüans – Nuance: İnce fark veya ayrım, ayırtı.
Nükleer – Nuclear: Çekirdeksel, çekirdek ile ilgili veya atom.
Nükleik Asit – Nucleic Acid: Çekirdek asidi veya canlı hücrelerde ve virüslerde bulunan, nükleotid birimlerden oluşmuş polimer.
Nükleokapsid – Nucleocapsid: DNA veya RNA ile onu saran proteinden yapılı kılıf.
Nükleolus – Nucleolus – Nucleoli: Bazı hücre çekirdeklerinde yuvarlak çekirdeksi cisim veya çekirdekçik.
Nükleotid – Nucleotide: Fosfat, beş karbonlu şeker ve azotlu organik bazdan oluşan kimyasal bileşik.
Nükleus – Nucleus – Nuclei: Beyinde hücreler yığını; Çekirdek veya atomun merkez kısmı, nüve.
Nüks – Relapse – Recurrence: Hastalığın tekrarı, yinelemesi, depreşmesi; yineleme veya tekrarlama.
Nütrient – Nutrient: Besleyici, gıdalı, gıdalı olan şey veya mugaddi.
Nütrisyon – Nutrition: Beslenme, besin, besin maddesi veya gıda.
Nütrisyonel – Nutritional: Vücut için gerekli olan besin maddelerinin alımı veya beslenme ile ilgili, beslenme.
Nüve – Core: Çekirdek veya bir şeyin özü, nucleus çekirdek.