Ana Sayfa / Alternatif Tıp / Balneoloji

Balneoloji

Balneoloji; su, toprak, yer altı ve iklim kaynaklı doğal iyileştirici faktörlerin tıp alanında bilimsel disiplin dalıdır.

Balneoloji, latince “balneum” doğal mineralli sularda banyo, banyo sanatı ve biliminin incelenmesidir. En yaygın olarak sağlık ve zindelik amaçlı kullanılan balneolojik kaynaklar; doğal mineralli sular, peloid adı verilen doğal çamurlar ve hidrojen sülfür, karbondioksit, radon gibi doğal gazların kaplıca tedavisinde kullanılmaktadır. Balneolojik kaynakların incelenmesi; biyoloji, ekoloji, fizik, hidroloji, jeoloji, kimya, klimatoloji ve tıp gibi farklı bilim dallarının konusu olmasının yanında balneoloji bu bilim dallarının tıbbi yönden ortak alanıdır.

Balneoloji, balneoterapide kullanılan etkenleri biyolojik, ekolojik, fiziksel, hidrolojik, jeolojik, kimyasal ve medikal yönlerden incelenmesi ile; bununla birlikte sağlık ve tıbbi yararlar açısından doğal mineralli suların banyo, içme, buharlama, teneffüs yöntemlerine ve uygulamalarına ilişkin bilimsel araştırmaları içermektedir. Geniş ve disiplinler arası bir alan olarak balneoloji; doğal maden suyu kaynaklarının sahaya özgü analizleri ve açıklamalarının yanında aynı zamanda yerel ve bölgesel coğrafyası, jeolojisi, mineralojisinin yanı sıra biyo-moleküler doğası, iklimi, mevsimi, kimyası ve yapısal formları kapsamaktadır.

Balneoloji Tarihi

Balneolojinin kökeni; Antik Çin, Mısır, Roma, Yunanlılara dayanması ve bununla birlikte Almanya, Arabistan, Fransa, Japonya, Rusya’nın yanı sıra dünya üzerinde çok sayıda yerli kültürler doğal mineralli sulardan yeryüzündeki canlılara her zaman fayda sağlamıştır.

Yunan Mitolojisi‘nde Tıp ve Sağlığın Tanrısı Asklepios ile Sağlık Tanrıçası kızı Hygieia; sağlığın kaynağı doğada olduğu, sulardan yararlanma yollarının bilinmesi gerektiğini belirtmiştir. Aynı zamanda tedavi amaçlı termal su kaynaklarından faydalanmak amacıyla inşa edilen sağlık mabedlerinde hekimler teşhis edilen hastalıklarda sıcak ve soğuk su banyoları kullanmıştır.

Modern tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrat, M.Ö. 500 yılında suyla şifayı “Havalar, Sular, Yerler” adlı eserinde belirtmiştir. Roma’da hamamlar inşa ederek; ardından egzersiz ve sosyal etkinliklerle halkını sulara getirerek sağlık banyosu yaptırmıştır. Ayrıca M.Ö. 69 – 30 yılları arasında yaşamış Antik Mısır’ın son Helenistik kraliçesi Kleopatra; mineral bakımından zengin sularına dalmak için Muğla, Fethiye ilçesinde bulunan Ölü Deniz’i kullandığı tahmin ediliyor. Bununla birlikte Kleopatra’yla ilgili olarak, bölgedeki arkeolojik kazılarda kaplıca tesisleri ile kozmetik imalatı kalıntılarına rastlanmıştır.

ABD’nin 1776 yılında kurulduğu sırada Başkan George Washington; ilk olarak Batı Virginia eyaletinde Berkeley Springs kasabasında halka açık maden suyu kaplıcalarını kurmuştur. Ayrıca “Medicine Waters” olarak adlandırılan suların; iyileştirici güçlerinin olduğu, günlük yaşamın stresinden sağlık ve rahatlama arayan ziyaretçileri yıllarca çekmiştir. 1872 yılında ABD’de doğal maden suları; değeri, faydaları, koruma ve tanıma konulu ilk kongre eyleminin ardından Milli Park Sistemi oluşturulmuştur. Jeotermal suların doğal ortamlarını koruma için; Idaho, Montana ve Wyoming eyaletlerinde yer alan “Yellowstone Ulusal Parkı” kurulmuştur.

Hakkında hipokratist

Ayrıca Kontrol Et

S Tıp Terimleri

S Tıp Terimleri

Tıp Terimleri Sözlüğü‘nde verilen bilgiler, S Tıp Terimleri bilgi amaçlı çalışma olup; Tıp Sözlüğü‘nde yer …