Ana Sayfa / Şifahaneler / Toptaşı Bimarhanesi

Toptaşı Bimarhanesi

Toptaşı Bimarhanesi, Nurbanu Sultan tarafından Mimar Sinan‘a 1570-1579 yılları arasında inşa edilen Üsküdar Atik Valide Külliyesi’nin bir parçası olan; “Bimarhane-i Valide-i Atik” olarak da bilinen bu hastane, daha sonraları Sultan III. Selim döneminde süvari kışlası olarak kullanılmış; sonra da askeri hastane olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Toptaşı Bimarhanesi, İstanbul‘da 1865 yılında görülen şiddetli kolera salgını nedeniyle salgına yakalananlara hizmet verdi. Salgın sonrası bimarhane askeri depoya dönüştürüldü. 1873 yılında Süleymaniye Bimarhanesi‘nde bulunan hastalar arasında ölüme neden olan bulaşıcı bir hastalık gerekçe gösterilerek hastalar gece yarısı kayıklarla Üsküdar‘daki Toptaşı Bimarhanesi‘ne taşındı.

Bimarhaneler Nizamnamesi

1876 yılında Bimarhaneler Nizamnamesi ile girişilen birinci reform dalgası, kuruluşun hemen ertesinde girişilen bir dizi yeniliklerle başlamıştır. Mekânın yeniden düzenlenmesi ve ek koğuşlar yapılmasının ardından; ırk, din ve mezhep ayırmaksızın çevresine zararlı olduğu ihbar edilen akıl hastaları, Zaptiye Nezareti Hekimi tarafından muayene edilip Toptaşı Bimarhanesi’ne yatırılmaya başlandı. Hasta sayısındaki hızlı artış, bu artışın sonrasında Toptaşı Bimarhanesi‘nde ağır kayıplara neden olan 1893 kolera salgını başlayınca hemen kordona alındı ve giriş çıkışlar yasaklandı. Koğuşlar klorla dezenfekte edilip içme sularının kaynatılmasına rağmen koleralı sayısı 116’ya çıkmıştır. Toptaşı Bimarhanesi’ndeki koleranın hasta fazlalığından kaynaklandığı düşünüldü ve taşradan hasta kabulü durduruldu. Bimarhanenin hasta sayısı 300 erkek, 150 kadın olmak üzere 450 kişiyle sınırlandırıldı.

II. Meşrutiyet‘in ilanını takip eden dönemde yenilenen sağlık bürokrasisi, basın yoluyla bimarhanenin gündeme gelmesi, psikiyatriye ilişkin tartışmaların ve yayınların başlaması, 1913 yılında Haseki Mecanin Müşahadehanesi‘nin açılması, bimarhanenin fiziksel altyapı ve donanımının sınırlı da olsa yenilenmesi ile yeni bir iyimserlik dalgasının eşlik ettiği ikinci dönem ise savaşlarla birlikte daha fazla sayıda sahipsizlerin, suç işlemiş kişilerin, cephe ve askeri hastanelerden gönderilenlerin ve iyileşmesi mümkün olmayan hastaların konulduğu ve başlangıçta verilen tahsisatların devam etmediği, eski sorunların kısa sürede yeniden Toptaşı Bimarhanesini çöküşe sürüklediği bir dönem oldu. İkinci reform dalgası olarak düşünülebilecek bu dönem gelişmeleri daha çok 1909-1913 yılları arasında yoğunlaşmıştır.

Toptaşı Bimarhanesi II. Meşrutiyet dönemi

1913 yılında Bimarhane Talimatnamesi, II. Meşrutiyet dönemi sonrasında, mesleki açıdan profesyonelleşmiş bir hekim grubu olarak “akliye ve asabiye mütehassısları“nın akıl ve sinir hastalıklarını tedavi etme ortak amacı ve sistematik-hiyerarşik bir iş bölümü etrafında birleşmiş olduklarını gösterir. Dahili Talimatnamede ifadesini bulan ikinci reform dalgası, aynı zamanda bimarhanenin gerek idari gerekse tıbbi açıdan akıl hastanesine doğru bir geçiş süreci yaşadığını da gösterir. Müzikle tedavinin eski bimarhanelerde de uygulandığı dikkate alınarak bir gramofon ve çok sayıda plak satın alındı. Gramofondan müzik dinlemek akıl hastaları arasında büyük memnuniyet yarattı.

Üçüncü reform dalgası olarak adlandırılan, Dr. Mazhar Osman‘ın bimarhane sertabipliğine tayiniyle; idaresini ele alışı ile köklü değişimler başladı ve eski yöntemler terk edildi. Toptaşı Bimarhanesi‘nde çağdaş bilgilere dayalı laboratuvarlar kuruldu. Bu laboratuvarlarda Türkiye’nin ilk nöropsikiyatrları yetişti. Dr. Mazhar Osman’ın 1924 yılında girişimiyle Bimarhane’deki akıl hastaları Bakırköy’de kurulan İstanbul Emraz-ı Akliye ve Asabiye Hastanesi (Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları EAH) 15 Haziran 1927 tarihinde taşındı. Taşınma ile noktalanan dönemin ağırlık noktası ise Toptaşı Bimarhanesi‘nde yeni bir ekibin doğuşu olmuştur.

Toptaşı Bimarhanesi binası bir süre boş kaldıktan sonra; 1935 ve 1976 yılları arasında Gümrük ve Tekel Bakanlığı tarafından tütün bakım atölyesi olarak kullanıldı. 1977 yılında bimarhaneye İmam Hatip Lisesi yerleştirildi. Sonraki yıllarda Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ne, 2010 yılında ise yeni kurulan Fatih Sultan Mehmed Vakıf Üniversitesi’ne tahsis edilmiştir.

Hakkında hipokratist

Ayrıca Kontrol Et

Sultan Ahmed Darüşşifası

Sultan Ahmed Darüşşifası

Sultan Ahmed Darüşşifası; Osmanlı Devleti Sultanı I. Ahmed tarafından 1609 yılında inşaatına başlanan külliye, 1621 …