Ana Sayfa / Medikal Cihazlar / İşitme Cihazları

İşitme Cihazları

İşitme Cihazları, işitme problemi yaşayan kişilerin; genellikle iç kulaktaki işlev kaybı veya hasar nedeniyle, sesleri daha iyi duyabilmesi ile konuşulanları daha net bir şekilde anlayabilmesine olanak sağlayabilen, iletişim yeteneği kazandırarak iyileşme sağlayan kulak içi veya çevresine takılabilen medikal cihazlardır.

İlkel çağlardan günümüze deniz kabukları, hayvan boynuzları, kulak kabartma gibi yöntemler kullanılmıştır. Modern işitme cihazı teknolojisinin gelişimi ile işitme daha iyi hale getirmiştir.

Özellikle işitme konusunda iyi duyabilmek için kullanılan ilk yöntem “kulak arkasına el tutmak” olarak bilinmektedir. İlk önce 1000-3000 hz arasında yaklaşık olarak 8-14 dB’lik bir duyu kazancı elde edilmiştir. İşitme Cihazları ile ilgili ilk kaynak sağır eğitimin öncüsü Juan Pablo Bonet tarafından yazılmıştır. İspanyol bir rahip olan Juan Pablo Bonet; ilk sağır eğitim kitabını 1620 yılında Madrid’de yayımlamıştır. Athanasius Kircher 1673 yılında “In Phonurgia Nova” adlı kitabında insan kulakları ile diğer hayvan kulakları arasındaki farkları göstermiştir. Ayrıca kitapta, işitme kaybı az olan insanların, huniye benzeyen aletleri kulaklarına yaklaştırarak iyi duyduklarını belirtmiştir. 17. yüzyılda işitme cihazları trompete benzeyen huni formunda geliştirilmesinin ardından “işitme trompeti” adı verilmiştir. 1770-1827 yılları arasında yaşayan ünlü piyanist ve bestecilerden Ludwig van Beethovenişitme kaybı nedeniyle kullandığı işitme trompetleri Almanya’nın Bonn kentinde bulunan  “Beethoven Evi“nde müzede sergilenmektedir.

İlk işitme ürünleri 17.-19. yüzyıl arası konuşma tüpleri, deniz kabukları, hayvan boynuzları ve huni gibi akustik yükselteçler ile sağlanmıştır. 20. yüzyılın başlarında, elektro akustik dönemde telefon teknolojisi ile  işitme cihazları geliştirilmiştir.

ABD’de 1876 yılında işitme problemlerine yönelik eğitimleri ile ilgilenen bir eğitmen olan Alexander Graham Bell; annesi ve eşinin doğuştan işitme kaybına yardımcı olabilmek için telgraf sistemi ile sesi uzağa iletme çalışmaları sırasında, kendi sesini yan odadaki asistanına ileterek telefonu keşfetmiş ve patentini almıştır.

İşitme Cihazları

Karbon İşitme Cihazı

ABD’li elektrik mühendisi Miller Reese Hutchison 1898 yılında telefon teknolojisi kullanarak karbon işitme cihazını keşfetmiştir. Hutchison; işitme cihazının taşınabilir olabilmesi, cüzdan ve diğer küçük aksesuarlarda kullanılmasını sağlamıştır. Hutchison, 1902 yılında bir karbon vericiden zayıf bir sinyal ve radyo frekans sinyalleri ile seste kullanılan elektrik akımı için güçlü bir sinyal oluşturmuştur.

1904 yılında Hutchison Acoustic tarafından üretilen ve 1906 yılında adı General Acoustic Co. olan şirket kurulmuştur. Firma, “Acousticon Model A” adlı karbon işitme cihazı adı ile ses kontrolü olmayan yuvarlak karbon mikrofonu, çıkarılabilen metal kafa bandına sahip olarak, bir kulaklık ve arkada açma-kapama düğmesi ile piyasaya sunmuştur.

Elektronik İşitme Cihazları

İşitme cihazlarının elektronik olarak güçlendirilen ilk üretimini 1913 yılının Aralık ayında Berlin’de Siemens şirketi “Esha-Phonophor” adı ile büyük olmasına rağmen, kulağa uyacak büyüklükte bir hoparlöre sahip olarak seri üretime geçmiştir.

Vactuphone” adı verilen lambalı ilk işitme cihazı 15 Haziran 1920 tarihinde deniz mühendisi Earl C. Hanson tarafından vakum tüplü işitme cihazı patenti alınmıştır. Hanson, yedi kilo ağırlığında işitme cihazı ile taşınabilen durumuna getirmiştir. Böylece konuşmayı elektrik sinyali ile telefon vericisi kullanması, sinyalin dönüştürülmesi ile alıcıya taşındığında ses yükseltilmiştir. Globe Ear-Phone Company ve Western Electric şirketleri vakum tüpü işitme cihazlarını 1921 yılında pazarlamaya başlamıştır.

II. Dünya Savaşı sırasında savunma sektöründe gözlenen gelişmelerin, işitme cihazlarının küçülmesini sağladı. Zenith Radio Corporation, cebe sığabilen “Zenith Model-A2A Radyonik” vakum tüpü işitme cihazı 1942 yılında üretmiştir.

Bell Telephone Laboratories bünyesinde; John Bardeen, Walter Brattain ve William Shockley 1947 yılında transistör adı verilen küçük bir yarı iletkeni icat etmiştir. Böylelikle transistör, vakum tüpünün yerini almıştır. Boyut olarak küçük olan transistörler sayesinde işitme cihazları da çok küçük ve verimli hale gelmiştir.

Transistörlü İşitme Cihazları

Vakum tüplü işitme cihazları, 1952 yılına kadar parlak bir zaman geçirmiştir. Sonotone, 1952 yılında transistör ve vakum tüplü”Sonotone Model 1010” ile ilk işitme cihazını çıkarmıştır. Transistörlü ilk işitme cihazları nemli ortamlarda 3-4 hafta içinde transistörlerin bozulduğu anlaşılmıştır. Sonrasında transistörlerin dışı nem geçirmeyen malzemelerle kaplanmıştır. İlk işitme cihazı, 1953 yılının Ocak ayında “Maico Model O” ile Maeap Electronics piyasaya çıkarmıştır.

1958 yılında entegre devre icadı sonrasında entegrenin içine yüzlerce transistör sığdırılabildiği için elektronikte devrim yaşanmıştır. Daha sonra işitme cihazları minyatür hale gelmiştir. 1970’li yıllarda çıkan mikro işlemcilerle birlikte; işitme cihazları daha da küçülerek, ses kalitesi iyileştirilmiştir. 1977 yılından itibaren işitme cihazlarında kullanılan cıvalı pillerin yerini çinko-hava sistemini kullanan piller almıştır. Sonrasında, 1987 yılında Nicolet Corporation tarafından yarı dijital/analog devreler kullanılmıştır. Ardından, kulak arkasına takılabilen küçük ve ses kalitesi yüksek olan ilk dijital işitme cihazları üretilmiştir. Böylece, 1995 yılında tüm devreleri ile dijital olan ve kulak kanalına yerleştirilebilen işitme cihazları çıkmıştır.

Günümüzde işitme cihazlarında kullanılan silikon yongalardaki transistörler, 22 nanometre saç kalınlığı 5.000/1 kadar küçültülmüştür. Ses yüksekliğini sakin veya gürültülü ortamlarda otomatik olarak ayarlayabilen işitme cihazları bulunmaktadır.

İşitme Kayıpları

Dünya Sağlık Örgütü’nün raporu, insanlar yaş aldıkça işitme kayıpları riskinin arttığını göstermektedir. DSÖ 2023 yılı verilerine göre; 1,5 milyarın üzerinde dünya nüfusunun %20’si işitme kaybı yaşamaktadır. Bunların %5’inden fazlası veya 430 milyon insan engelleyici işitme kayıplarını gidermek için rehabilitasyona ihtiyacı duymaktadır. Dolayısıyla 2050 yılına kadar 700 milyondan fazla veya her 10 kişiden 1’inin engelleyici işitme kaybına sahip olacağı tahmin edilmektedir.

Ne yazık ki, 12-35 yaş aralığındaki genç insanların, eğlence amaçlı yüksek sese maruz kaldığı ve işitme kaybı riski altında olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca raporda 65 yaşını geçen her üç kişiden biri, yaklaşık 165 milyon insan duyma güçlüğü yaşadığını belirtiyor. Küresel olarak 980 milyar Amerikan Dolarının üzerinde işitme kaybının yıllık toplam maliyeti olduğu tahmin ediliyor.

İşitme güçlüğü, hafif – şiddetli arasında değişen işitme kaybı olan kişileri ifade etmektedir. İşitme güçlüğü çeken bireyler; işitme cihazları, koklear implantlar ve diğer yardımcı cihazlardan yararlanabilmektedir.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de yaklaşık 2,5 milyon işitme kayıplı birey bulunduğu tahmin edilmektedir. TÜİK’in verilerine göre, işitme engelli 0-9 – %0,20, 10-19 yaş arası %0,29 olduğu tahmin edilmektedir.

Hakkında hipokratist

Ayrıca Kontrol Et

Traksiyon Aleti

Traksiyon Aleti

Traksiyon Aleti; omurga ve iskelet sistemi üzerindeki baskıyı azaltmak için bir mekanizma üzerinde güç sistemlerinin …